Altın, binlerce yıldır insanlık için değerli bir maden, bir yatırım aracı ve zarafetin simgesi olmuştur. Ancak piyasada sahte veya kaplama ürünlerin varlığı, tüketicileri yanıltabilmektedir. Altın alırken veya elinizdeki bir takının değerinden emin olmak istediğinizde, aklınıza ilk gelen soru şüphesiz ki "bu gerçek altın nasıl anlaşılır?" sorusudur. Neyse ki, bir altının saflığını test etmek için hem evde uygulayabileceğiniz basit yöntemler hem de profesyonel teknikler mevcuttur. Bu rehber, size bu yöntemler hakkında detaylı bilgi sunarak doğru karar vermenize yardımcı olacaktır.
İlk ve en kolay adım, görsel incelemedir. Gerçek altın takıların üzerinde genellikle saflığını belirten bir damga veya ayar işareti bulunur. Türkiye'de ve Avrupa'da bu işaretler genellikle 1000'lik sistem üzerinden (örneğin 22 ayar için 916, 18 ayar için 750, 14 ayar için 585) veya doğrudan karat değeri (örneğin 14K, 18K, 22K) olarak damgalanır. Bu damgaları bulmak için bir büyüteç kullanabilirsiniz. Ancak damganın olmaması her zaman sahte olduğu anlamına gelmez, özellikle eski veya özel yapım takılarda bu işaretler bulunmayabilir. Görsel incelemenin bir diğer adımı ise renk değişimi ve aşınma kontrolüdür. Altını, özellikle kenar ve sürtünmeye en çok maruz kalan bölgelerini dikkatlice inceleyin. Eğer altından farklı bir renkte metal görünüyorsa, bu ürünün sadece altın kaplama olduğunun güçlü bir işaretidir. Gerçek altın zamanla kararmaz veya paslanmaz.
Evde uygulayabileceğiniz bir diğer pratik test ise mıknatıs testidir. Altın, manyetik bir metal değildir. Bu nedenle güçlü bir mıknatıs altına yaklaştırıldığında herhangi bir çekim kuvveti oluşturmaz. Eğer takınız mıknatısa yapışıyorsa, içinde yüksek oranda başka metaller bulunduğu veya sahte olduğu neredeyse kesindir. Unutulmaması gereken bir nokta, bazı takıların klips gibi küçük birleştirme parçalarında çelik gibi manyetik metaller kullanılabileceğidir. Bu yüzden testi takının ana gövdesine uyguladığınızdan emin olun.
Seramik testi de oldukça yaygın bir yöntemdir. Bunun için sırsız (parlatılmamış) bir seramik tabak veya fayans parçası kullanabilirsiniz. Altın olduğundan şüphelendiğiniz objeyi seramik yüzeye hafifçe sürtün. Eğer yüzeyde altın sarısı bir iz bırakıyorsa, altınınız muhtemelen gerçektir. Eğer siyah veya gri bir iz bırakıyorsa, elinizdeki büyük ihtimalle altın değildir. Bu testin takınıza hafif bir çizik bırakabileceğini unutmayın, bu nedenle dikkatli ve görünmeyen bir yerinde uygulamak en iyisidir.
Daha bilimsel ve kesin sonuç veren yöntemlerden biri ise yoğunluk testidir. Altın, oldukça yoğun bir metaldir (saf altın yaklaşık 19.3 g/cm³). Bu testi yapmak için hassas bir tartıya ve mililitre ölçüleri olan bir su kabına ihtiyacınız var. İlk olarak altının ağırlığını (kütlesini) ölçün. Ardından su kabına bir miktar su koyup seviyesini not alın. Altını tamamen suyun içine batırın ve yeni su seviyesini not edin. İki seviye arasındaki fark, altının hacmini verecektir. Son olarak, ağırlığı hacme bölerek yoğunluğunu hesaplayın (Yoğunluk = Kütle / Hacim). Bulduğunuz değer 19 g/cm³ civarındaysa, elinizde saf veya safa yakın bir altın tutuyorsunuz demektir. Farklı ayarlardaki altınların yoğunlukları (örneğin 14 ayar altının yoğunluğu yaklaşık 13-14 g/cm³'tür) biraz daha düşük olacaktır.
Elbette, tüm bu yöntemler bir fikir verse de en kesin sonuçlar profesyonel yöntemlerle elde edilir. Kuyumcular, altının saflığını test etmek için genellikle nitrik asit testi kullanır. Bu testte, takının küçük bir kısmına özel asitler damlatılarak metalin verdiği reaksiyon gözlemlenir. Gerçek altın bu asitlere karşı dayanıklıdır ve renk değiştirmezken, sahte veya düşük ayarlı metaller farklı renklerde reaksiyonlar verir. Bu testin tehlikeli kimyasallar içerdiği ve ürüne zarar verebileceği için kesinlikle bir uzman tarafından yapılması gerekir.
Sonuç olarak, elinizdeki bir ürünün değerinden şüphe duyuyorsanız, görsel inceleme, mıknatıs ve seramik gibi basit testlerle ilk elemeyi yapabilirsiniz. Ancak gerçek altın nasıl anlaşılır sorusunun en net ve güvenilir cevabı, her zaman işin uzmanına, yani güvenilir bir kuyumcuya veya değerleme uzmanına danışmaktır. Özellikle yüksek değerli yatırımlar veya antika parçalar için profesyonel bir görüş almak, sizi olası zararlardan koruyacaktır.