İstinaf Mahkemesi Nedir

Kategori: Nedir


Türk hukuk sisteminde adalet arayışı, genellikle tek bir mahkeme kararıyla son bulmaz. Tarafların, ilk derece mahkemeleri (Asliye Hukuk, Sulh Hukuk, Asliye Ceza, Ağır Ceza Mahkemeleri vb.) tarafından verilen kararları hatalı veya eksik bulması durumunda başvurabilecekleri bir üst denetim mekanizması bulunur. İşte bu noktada, istinaf mahkemesi nedir sorusu gündeme gelir. İstinaf, en temel tanımıyla, ilk derece mahkemesi kararlarının hem maddi olay (vaka) hem de hukuki açıdan yeniden incelenmesini sağlayan bir kanun yoludur. Bu görevi yerine getiren mahkemelere ise Bölge Adliye Mahkemeleri denir.

İstinaf mekanizması, Türk hukuk sistemine 2016 yılında tam olarak entegre edilmiştir. Bu sistemin getirilmesindeki temel amaç, Yargıtay'ın (adli yargıdaki en üst mahkeme) iş yükünü hafifletmek ve yargılamaların daha hızlı ve etkin bir şekilde sonuçlanmasını sağlamaktı. Öncesinde, ilk derece mahkemesi kararlarına karşı doğrudan Yargıtay'a temyiz başvurusunda bulunuluyordu. Ancak Yargıtay, kural olarak sadece hukuki denetim yapmaktaydı; yani davanın esasına, delillerin değerlendirilmesine veya olayların doğruluğuna tekrar bakmıyordu. İstinaf mahkemeleri ise bu boşluğu doldurarak, bir davanın adeta ikinci bir göz tarafından tüm yönleriyle yeniden ele alınmasına olanak tanır.

Bir istinaf mahkemesinin (Bölge Adliye Mahkemesi) incelemesi oldukça kapsamlıdır. İlk derece mahkemesinin kararını incelerken şu denetimleri yapar:

  1. Maddi Vaka Denetimi: İlk derece mahkemesinin delilleri doğru toplayıp toplamadığını, tanıkları doğru dinleyip dinlemediğini ve en önemlisi, mevcut delillere göre olay örgüsünü doğru bir şekilde tespit edip etmediğini kontrol eder. Gerekli görürse yeniden delil toplayabilir veya tanık dinleyebilir. Bu özellik, istinafı temyizden ayıran en temel farktır.

  2. Hukuki Denetim: Mahkemenin, tespit ettiği maddi olaya ilgili hukuk kurallarını doğru bir şekilde uygulayıp uygulamadığını denetler. Yani, kanun maddelerinin yorumlanmasında veya uygulanmasında bir hata yapılıp yapılmadığına bakar.

İstinaf başvurusu yapıldıktan sonra Bölge Adliye Mahkemesi dosyayı inceleyerek çeşitli kararlar verebilir. Eğer ilk derece mahkemesinin kararını hem usul hem de esas yönünden doğru bulursa, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verir. Bu, halk arasında kararın "onanması" olarak bilinir.

Ancak mahkeme, ilk derece mahkemesi kararında bir hata tespit ederse, kararı kaldırarak yeniden bir hüküm kurabilir. Bu durumda, davayı alt mahkemeye geri göndermeden, kendisi davanın esası hakkında nihai bir karar verir. Bu, istinaf mahkemesinin en önemli yetkilerinden biridir ve yargılamayı ciddi ölçüde hızlandırır. Sadece çok büyük usuli eksiklikler veya hatalar varsa dosyanın yeniden görülmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilebilir.

İstinaf ve temyiz kavramları sıkça karıştırılsa da aralarında net bir ayrım vardır. İstinaf, ikinci derece bir yargı denetimiyken; temyiz, istinaf mahkemesinin verdiği kararların da hukuka uygunluğunu denetleyen üçüncü ve son aşamadır. Ancak her istinaf kararına karşı temyiz yolu açık değildir. Kanunla belirlenen parasal sınırların altındaki davalar veya bazı özel dava türleri için istinaf mahkemesinin verdiği karar kesindir ve Yargıtay'a taşınamaz.

Sonuç olarak istinaf mahkemeleri, adli sistemde bir güvence mekanizması olarak görev yapar. İlk derece mahkemelerinin yapabileceği olası hataları düzelterek adalete olan güveni artırır, Yargıtay'ın daha çok içtihat birliğini sağlama görevine odaklanmasına imkân tanır ve vatandaşlar için daha kapsamlı bir hukuki denetim yolu sunar.