Fitre Nedir

Kategori: Nedir


Ramazan ayı, Müslümanlar için manevi arınma, ibadet ve yardımlaşma ayıdır. Bu mübarek ayın sonuna yaklaşırken yerine getirilen önemli mali ibadetlerden biri de fıtır sadakası, halk arasındaki yaygın adıyla fitredir. Peki, bu ibadetin özünü oluşturan fitre nedir ve İslam dinindeki yeri ve önemi nasıldır? Fıtır sadakası, varlık sahibi Müslümanların, Ramazan ayını sağlıkla tamamlamalarının bir şükrü olarak ve oruçluyken istemeden işledikleri kusurların bir keffareti niyetiyle, ihtiyaç sahiplerine verdikleri vacip bir sadakadır. Temel amacı, yoksulların da bayram sevincine ortak olmalarını sağlamak, onların bayram sabahına temel ihtiyaçlarını karşılamış bir şekilde girmelerine vesile olmaktır.

Fitre ibadeti, belirli şartları taşıyan her Müslüman için bir yükümlülüktür. Temel ihtiyaçları (barınma, gıda, giyim vb.) ve borçları dışında, zekât vermek için belirlenen asgari zenginlik ölçüsü olan nisap miktarı mala sahip olan her hür Müslüman, fitre vermekle mükelleftir. Bir ailede bu şartları taşıyan baba, hem kendisi için hem de ergenlik çağına gelmemiş çocukları gibi bakmakla yükümlü olduğu kişiler için fitre verir. Bu, İslam'ın sosyal adalet anlayışının bir yansımasıdır; zenginliğin sadece belli bir kesimde toplanmasını engelleyerek toplumun tüm katmanları arasında bir denge ve dayanışma ruhu oluşturur.

Fitrenin ne zaman verileceği de önemli bir konudur. Fıtır sadakası, Ramazan Bayramı'nın birinci günü tan yerinin ağarmasıyla birlikte vacip olur. Ancak bu ibadetin en faziletli zamanı, bayram namazından önce verilmesidir. Bunun hikmeti, ihtiyaç sahiplerinin verilen bu yardımla bayram hazırlıklarını yapabilmeleri ve bayram gününde kimseden bir şey istemek zorunda kalmamalarıdır. Bu sebeple, fitrenin Ramazan ayının son günlerinde, hatta ay içerisinde herhangi bir günde verilmesinde de bir sakınca yoktur. Önemli olan, bayram sabahına kalmadan yoksulların eline ulaşmasını sağlamaktır.

Fitre miktarı, her yıl Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından güncel ekonomik koşullar ve temel gıda maddelerinin fiyatları göz önünde bulundurularak belirlenir ve ilan edilir. Bu miktar, bir kişinin bir günlük gıda ihtiyacını karşılayacak asgari tutarı ifade eder. Geleneksel olarak fitre miktarı; buğday, arpa, hurma veya kuru üzüm gibi temel gıda maddelerinden 'bir sa'' (yaklaşık 3 kg) olarak hesaplanmıştır. Günümüzde ise bu ürünlerin ayni olarak verilmesi yerine, parasal değerlerinin nakit olarak verilmesi daha yaygın ve pratik bir yöntem olarak kabul edilmektedir. Belirlenen miktar asgari tutardır; maddi durumu daha iyi olan Müslümanların bu miktarın üzerinde bir meblağ vermesi teşvik edilir ve daha sevaptır.

Fitrenin kimlere verileceği konusu da Kur'an-ı Kerim'de belirtilen zekât verilecek sınıflarla paralellik gösterir. Fitre; hiçbir malı olmayan fakirlere, temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumdaki miskinlere, borçlulara ve Allah yolunda olanlara verilebilir. Ancak bir kimse, fitresini kendi anne-babasına, dede ve ninelerine; kendi çocuklarına ve torunlarına veya eşine veremez. Çünkü kişi, bakmakla yükümlü olduğu bu yakınlarına zaten nafaka sağlamakla sorumludur. Fitre, bu yakın çevre dışındaki ihtiyaç sahiplerine ulaştırılarak toplumsal yardımlaşma ağının genişletilmesini hedefler.

Sonuç olarak fitre, sadece maddi bir yardım faaliyeti değildir. Aynı zamanda orucu ve Ramazan'ı manevi anlamda tamamlayan, kişiyi günahlarından arındıran, Allah'a şükrü ifade eden ve toplumsal kardeşlik bağlarını güçlendiren derin anlamlar içeren bir ibadettir. Zengin ile fakir arasında bir sevgi ve merhamet köprüsü kurarak, bayramın gerçek anlamda bir sevinç ve paylaşma günü olmasını sağlar. Bu yönüyle fitre, İslam'ın birey ve toplum hayatına getirdiği denge ve güzelliklerin en somut örneklerinden biridir.