Hakaret, bir kişinin onur, şeref ve saygınlığını zedeleyen somut bir fiil veya olgu isnat etmek ya da sövmek suretiyle gerçekleştirilen bir suçtur. Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesinde tanımlanan bu suç, günümüzde özellikle sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte sıkça karşılaşılan bir durum haline gelmiştir. Peki, bir hakarete maruz kaldığınızda yasal haklarınız nelerdir ve bu durumda hakaret davası nasıl açılır? Bu süreç, doğru adımlar atıldığında mağdurun hakkını korumasını sağlayan önemli bir yasal yoldur ve belirli prosedürleri takip etmeyi gerektirir.
Hakaret davası sürecini başlatmadan önceki en kritik aşama, delillerin eksiksiz ve hukuka uygun bir şekilde toplanmasıdır. Mahkemede iddianızı kanıtlayabilmek için somut kanıtlara ihtiyacınız olacaktır. Hakaretin nerede ve nasıl yapıldığına bağlı olarak toplanabilecek deliller şunlardır:
- Sosyal Medya ve İnternet: Hakaret içeren paylaşım, yorum veya mesajın ekran görüntüsü alınmalıdır. Ekran görüntüsünde, paylaşımın yapıldığı profilin adı, tarih, saat ve mümkünse URL adresi net bir şekilde görünmelidir. Sadece metni değil, gönderinin tamamını içeren bir görüntü, delilin gücünü artırır.
- Mesajlaşma Uygulamaları: WhatsApp, Telegram, SMS gibi platformlar üzerinden gelen hakaret içerikli mesajların ekran görüntüleri veya dökümleri delil olarak kullanılabilir. Mesajların kimden geldiği (telefon numarası) ve gönderilme tarihi açıkça belli olmalıdır.
- Sözlü Hakaret: Eğer hakaret yüz yüze veya bir topluluk içinde gerçekleştiyse, olaya tanıklık eden kişilerin (şahitlerin) ifadeleri büyük önem taşır. Şahitlerin isim ve iletişim bilgilerini not almak, soruşturma ve kovuşturma aşamasında lehinize olacaktır.
- Ses ve Görüntü Kayıtları: Hakaretin ses veya görüntü kaydı varsa, bu da güçlü bir delil olabilir. Ancak, bu kayıtların hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş olması, yani özel hayatın gizliliğini ihlal etmemesi kritik öneme sahiptir. Aksi takdirde, delil olarak kabul edilmeyebilir veya size karşı yeni bir suçlama doğurabilir.
Hakaret suçu, takibi şikayete bağlı suçlar kategorisindedir. Bu, mağdurun şikayeti olmadan savcılığın kendiliğinden bir soruşturma başlatmayacağı anlamına gelir. Mağdurun, hakareti ve faili öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikayette bulunma hakkı vardır. Bu süre hak düşürücü bir süredir ve aşıldığı takdirde şikayet hakkı ortadan kalkar. Şikayet başvurusu şu mercilere yapılabilir:
- Doğrudan Cumhuriyet Başsavcılığı'na bir şikayet dilekçesi sunarak.
- En yakın polis karakoluna veya jandarma komutanlığına müracaat ederek.
Şikayet dilekçesinde, olayın ne zaman, nerede ve nasıl gerçekleştiği detaylıca anlatılmalı, toplanan deliller eklenmeli ve şüphelinin kimlik bilgileri biliniyorsa belirtilerek cezalandırılması talep edilmelidir.
Şikayetiniz üzerine savcılık, yeterli delil ve şüphe bulması durumunda bir iddianame hazırlayarak Asliye Ceza Mahkemesi'nde kamu davası (ceza davası) açar. Bu davanın amacı, failin TCK kapsamında cezalandırılmasıdır. Hakaret suçunun cezası, adli para cezası veya hapis cezası olabilir. Ceza davası, suçlunun eyleminden dolayı kamu düzeni adına cezalandırılmasını hedefler. Ancak bu süreç, uğradığınız manevi zararı doğrudan karşılamaz. Hakaret nedeniyle uğradığınız elem, keder ve onur kırıklığının tazmin edilmesi için ayrıca bir hukuk davası açmanız gerekmektedir. Bu dava, "manevi tazminat davası" olarak adlandırılır ve Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılır. Ceza davasının sonucunu beklemeden de tazminat davası açılabilir, ancak ceza davasında verilecek bir mahkumiyet kararı, hukuk mahkemesindeki elinizi önemli ölçüde güçlendirecektir.
Özetle, hakarete uğradığınızda öncelikle sakin kalmalı ve delilleri titizlikle toplamalısınız. Ardından 6 aylık yasal süre içinde Cumhuriyet Başsavcılığı'na veya kolluk kuvvetlerine şikayette bulunarak ceza sürecini başlatmalısınız. Uğradığınız manevi yıpranmanın karşılığını almak için ise ayrıca bir manevi tazminat davası açmayı düşünebilirsiniz. Hakaret davası nasıl açılır sorusunun cevabı, bu adımların doğru ve zamanında atılmasında yatmaktadır. Tüm bu hukuki süreçler teknik bilgi ve takip gerektirdiğinden, bir avukattan profesyonel destek almak, hak kaybı yaşamanızı önleyecek ve sürecin daha etkili bir şekilde yürütülmesini sağlayacaktır.