Akciğer Filmi Nasıl Çekilir

Kategori: Genel Kültür


Akciğer filmi, tıp dünyasında akciğer grafisi veya göğüs röntgeni olarak da bilinen, en temel ve yaygın kullanılan görüntüleme yöntemlerinden biridir. Bu yöntem, X-ışınları kullanılarak göğüs kafesi içerisindeki organların, özellikle de akciğerler, kalp ve büyük damarların iki boyutlu bir görüntüsünü oluşturur. Hızlı, ağrısız ve non-invaziv (vücuda bir müdahale gerektirmeyen) olması sebebiyle doktorlar tarafından sıkça tercih edilir. Akciğerlerdeki veya göğüs boşluğundaki anormallikleri tespit etmek, hastalıkları teşhis etmek ve tedavi süreçlerini takip etmek için paha biçilmez bir araçtır.

Doktorunuz, çeşitli belirtiler veya durumlar karşısında akciğer filmi çekilmesini isteyebilir. Bunların başında inatçı öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı, ateş ve balgamlı öksürük gibi solunum yolu enfeksiyonu şüpheleri gelir. Zatürre (pnömoni), bronşit veya tüberküloz gibi hastalıkların teşhisinde kritik bir rol oynar. Ayrıca, bir travma veya kaza sonrası kaburga kırıklarını, akciğer sönmesini (pnömotoraks) veya kalple ilgili sorunları (örneğin kalp büyümesi) değerlendirmek için de kullanılır. Ameliyat öncesi genel sağlık durumunu kontrol etmek veya belirli akciğer hastalıklarının seyrini izlemek amacıyla da düzenli olarak çekilebilir.

Akciğer filmi çekimi öncesinde genellikle özel bir hazırlık yapmanız gerekmez. Randevu gününüzde normal şekilde yiyip içebilir ve günlük ilaçlarınızı kullanmaya devam edebilirsiniz. Ancak, radyoloji teknisyenini veya doktorunuzu mevcut sağlık durumunuz ve özellikle hamilelik şüpheniz hakkında bilgilendirmeniz son derece önemlidir. X-ışınları fetüs için risk oluşturabileceğinden, hamile hastalarda çekimden kaçınılır veya özel koruyucu önlemler alınır. Çekim odasına girmeden önce, belden yukarısı çıplak kalacak şekilde size özel bir hasta önlüğü giymeniz istenecektir. Görüntü kalitesini bozabilecek tüm metal eşyaların çıkarılması gerekir. Bunlar arasında kolyeler, küpeler, piercingler, gözlükler ve metal düğmeli ya da balenli iç çamaşırları bulunur.

Peki, bu süreç tam olarak nasıl işler ve akciğer filmi nasıl çekilir? İşlem oldukça basit ve kısadır. Radyoloji teknisyeni sizi özel çekim odasına alacaktır. Genellikle iki farklı pozisyonda görüntü alınır:

  1. PA (Posteroanterior) Grafi: Bu en yaygın pozisyondur. Hasta, yüzü röntgen cihazının film veya dedektör plakasına dönük olacak şekilde ayakta durur. Çenesi yukarıda, göğsü plakaya sıkıca yaslanmış, elleri kalçasında ve omuzları öne doğru yuvarlanmış bir pozisyon alır. Bu duruş, kürek kemiklerinin akciğer alanından uzaklaşmasını sağlayarak daha net bir görüntü elde edilmesine yardımcı olur.

  2. Lateral (Yan) Grafi: Bu pozisyonda hasta, vücudunun bir yan tarafı (genellikle sol tarafı) filme veya dedektöre dönük olacak şekilde durur. Kollarını yukarı kaldırarak başının üzerine koyması istenir. Bu pozisyon, kalbin arkasında veya göğüs kemiğinin altında kalabilecek anormalliklerin daha iyi görülmesini sağlar.

Her pozisyonda teknisyen, sizden derin bir nefes almanızı ve birkaç saniye boyunca nefesinizi tutmanızı isteyecektir. Nefesin tutulması, akciğerlerin tamamen genişlemesini sağlar ve hareketten kaynaklanabilecek bulanıklığı önler. Bu sırada teknisyen korumalı bir bölmeden X-ışınını gönderir. Işınlama süresi bir saniyeden bile kısadır ve hiçbir şey hissetmezsiniz. Teknisyen, görüntülerin kalitesini kontrol ettikten sonra işlem tamamlanır. Tüm süreç genellikle 5-10 dakikadan fazla sürmez.

Çekim tamamlandıktan sonra hemen normal kıyafetlerinizi giyebilir ve günlük aktivitelerinize dönebilirsiniz. Çekilen görüntüler bir radyoloji uzmanı (radyolog) tarafından detaylı bir şekilde incelenir. Radyolog, görüntülerdeki bulguları analiz ederek bir rapor hazırlar ve bu raporu sizi yönlendiren doktora iletir. Doktorunuz, bu raporu sizin tıbbi geçmişiniz ve diğer bulgularınızla birleştirerek teşhis koyar ve tedavi sürecini planlar. Sonuç olarak, akciğer filmi, modern tıbbın vazgeçilmez bir parçası olan, hastalıkların teşhisinde hızlı ve etkili sonuçlar sunan değerli bir görüntüleme yöntemidir.