Kurdeşen nedir sorusu, cildinde aniden beliren, kaşıntılı ve kırmızı kabarcıklarla karşılaşan pek çok kişinin aklına gelir. Tıbbi adıyla ürtiker olarak da bilinen kurdeşen, cildin bir alerjen veya başka bir tetikleyiciye karşı gösterdiği yaygın bir reaksiyondur. Derinin üst katmanlarında geçici olarak ortaya çıkan bu döküntüler, genellikle birkaç saat içinde kaybolup vücudun başka bir yerinde yeniden belirebilir. Hem çocuklar hem de yetişkinlerde görülebilen bu durum, çoğu zaman zararsız olsa da yarattığı yoğun kaşıntı ve rahatsızlık hissi nedeniyle yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilir.
Kurdeşenin en belirgin semptomu, ciltte oluşan soluk kırmızı veya ten rengi, kabarık ve plak benzeri lezyonlardır. "Kurdeşen dökmek" olarak tabir edilen bu durumun diğer belirtileri şunlardır:
- Yoğun Kaşıntı: Lezyonların en rahatsız edici özelliği şiddetli kaşıntıdır.
- Şekil Değiştirme: Döküntüler halka şeklinde, oval veya düzensiz olabilir. Birleşerek daha büyük plaklar oluşturabilirler.
- Yer Değiştirme: Kabarcıklar genellikle 24 saat içinde iz bırakmadan kaybolur ve vücudun farklı bir bölgesinde yeniden ortaya çıkar.
- Anjiyoödem: Bazı durumlarda kurdeşene, derinin daha derin katmanlarında meydana gelen şişlik olan anjiyoödem eşlik edebilir. Bu şişlik genellikle göz kapakları, dudaklar, eller, ayaklar veya genital bölgede görülür. Anjiyoödem, dil ve boğazda meydana gelirse nefes almayı zorlaştırarak acil tıbbi müdahale gerektiren tehlikeli bir duruma yol açabilir.
Kurdeşen, vücudun histamin gibi kimyasalları kan dolaşımına salmasıyla tetiklenir. Bu kimyasallar, ciltteki küçük kan damarlarının sızıntı yapmasına neden olur ve bu da döküntülerin oluşmasına yol açar. Kurdeşeni tetikleyebilecek faktörler oldukça çeşitlidir:
- Alerjiler: Fıstık, yumurta, deniz ürünleri gibi gıdalar; polen, hayvan tüyü gibi çevresel faktörler; arı sokması gibi böcek ısırıkları.
- İlaçlar: Penisilin gibi antibiyotikler, aspirin ve ibuprofen gibi ağrı kesiciler bazı kişilerde reaksiyona neden olabilir.
- Enfeksiyonlar: Soğuk algınlığı gibi viral enfeksiyonlar veya bakteriyel enfeksiyonlar.
- Fiziksel Nedenler: Cilde baskı uygulanması (dermografizm), soğuk, sıcak, güneş ışığı veya egzersiz gibi fiziksel uyaranlar da kurdeşeni tetikleyebilir.
- Altta Yatan Hastalıklar: Tiroid hastalıkları veya lupus gibi otoimmün rahatsızlıklar kronik kurdeşene yol açabilir.
- Stres: Duygusal stres, mevcut kurdeşen semptomlarını kötüleştirebilir.
Kurdeşen, süresine göre temel olarak ikiye ayrılır:
- Akut Kurdeşen: Döküntülerin altı haftadan daha kısa sürdüğü durumlardır. Genellikle belirli bir gıda, ilaç veya enfeksiyon gibi tanımlanabilir bir tetikleyiciye bağlı olarak gelişir.
- Kronik Kurdeşen: Döküntülerin altı haftadan daha uzun süre boyunca, haftanın çoğu gününde tekrarladığı durumlardır. Kronik vakalarda tetikleyiciyi bulmak genellikle daha zordur ve bazen altta yatan bir otoimmün durumdan kaynaklanabilir.
Kurdeşen teşhisi genellikle doktorun yapacağı fiziksel muayene ve hastanın öyküsünü dinlemesiyle konulur. Doktor, döküntülerin ne zaman ve nasıl başladığını, olası tetikleyicileri ve eşlik eden semptomları sorgular. Kronik veya şiddetli vakalarda, altta yatan nedeni bulmak için kan testleri veya alerji testleri istenebilir. Tedavinin temel amacı semptomları kontrol altına almak ve rahatsızlığı gidermektir. Ana tedavi yöntemi, kaşıntı ve kabarıklığa neden olan histaminin etkisini bloke eden antihistaminik ilaçlardır. Akut vakalar genellikle bu ilaçlara hızla yanıt verir. Soğuk kompres uygulamak, serin bir duş almak ve cildi tahriş etmeyen bol giysiler giymek de kaşıntıyı hafifletmeye yardımcı olabilir. Şiddetli vakalarda veya anjiyoödem varlığında, doktor kısa süreli kortikosteroidler veya başka güçlü ilaçlar reçete edebilir.
Sonuç olarak kurdeşen, pek çok farklı nedenle ortaya çıkabilen ve yoğun kaşıntıyla karakterize bir cilt reaksiyonudur. Genellikle geçici ve zararsız olmasına rağmen, özellikle nefes almada zorluk veya yüzde, dilde şişme gibi belirtilerle birlikte görüldüğünde ciddiye alınmalıdır. Semptomlar devam ederse veya sık sık tekrarlarsa, doğru teşhis ve etkili bir tedavi planı için mutlaka bir sağlık profesyoneline başvurmak önemlidir.