İslam'ın beş temel şartından biri olan namaz, müminin miracı ve Allah ile kul arasında kurulan en özel iletişim anıdır. Günlük hayatın koşturmacasından sıyrılarak Yaratıcı'ya yönelmek, O'nu anmak ve O'na şükretmek için bir vesiledir. Namaz, belirli hareket ve dualardan oluşan bir ibadet bütünüdür ve bu bütünün her bir birimine 'rekat' adı verilir. İslam'da kılınan farz, vacip veya nafile namazların birçoğu iki rekattan oluşur veya temelini iki rekatlık birimler teşkil eder. Örneğin, sabah namazının farzı, cuma namazının farzı ve pek çok sünnet namaz iki rekattır. Bu nedenle, namaza yeni başlayanlar veya bilgilerini tazelemek isteyenler için iki rekat namaz nasıl kılınır sorusunun cevabını bilmek, ibadet hayatının temelini oluşturur. Bu rehber, adım adım ve anlaşılır bir dille iki rekatlık bir namazın nasıl eda edileceğini detaylı bir şekilde açıklamak amacıyla hazırlanmıştır.
Namaz ibadetine başlamadan önce yerine getirilmesi gereken bazı hazırlık şartları bulunmaktadır. Bu şartlar, namazın hem fiziki hem de manevi olarak kabulüne zemin hazırlar. İlk olarak 'hadesten taharet' yani abdest almak gerekir. Namaz kılacak kişinin gusül gerektiren bir durumu yoksa, normal namaz abdesti alması farzdır. Abdest, manevi bir arınma olduğu gibi, namazın geçerlilik şartıdır. İkinci olarak 'necasetten taharet' gelir. Bu, vücudun, elbiselerin ve namaz kılınacak yerin, namaza engel teşkil edecek kirlerden (kan, idrar vb.) temizlenmesi demektir. Üçüncü şart 'setr-i avret'tir; yani vücudun örtülmesi gereken yerlerini örtmektir. Erkekler için bu bölge göbek ile diz kapağı arası, kadınlar için ise el, yüz ve ayaklar dışındaki tüm vücuttur. Dördüncü şart 'istikbal-i kıble'dir. Namaz kılarken yönümüzü Mekke'de bulunan Kabe'ye, yani kıbleye dönmemiz gerekir. Beşinci olarak 'vakit' şartı gelir. Her namazın belirli bir vakti vardır ve o vaktin girmesiyle namaz kılınabilir hale gelir. Son ve en önemli şart ise 'niyet'tir. Kişinin hangi namazı kılacağını kalbinden geçirmesi ve bu ibadeti sadece Allah rızası için yaptığına karar vermesidir. Örneğin, "Niyet ettim Allah rızası için bugünkü sabah namazının iki rekat farzını kılmaya" şeklinde kalben niyet etmek yeterlidir.
Bu ön hazırlıklar tamamlandıktan sonra, iki rekatlık namazın kılınışına geçebiliriz. Namaz, 'İftitah Tekbiri' ile başlar. Kıbleye dönmüş bir halde, ayakta dururken eller kulak hizasına (erkekler için) veya omuz hizasına (kadınlar için) kaldırılır ve "Allahu Ekber" denilerek tekbir alınır. Bu tekbirle birlikte kişi, dünya işlerinden tamamen sıyrılarak kendini Allah'ın huzuruna teslim eder. Tekbirden sonra erkekler ellerini göbek altında, kadınlar ise göğüs üzerinde bağlar. Bu duruşa 'kıyam' denir.
Kıyamda iken sırasıyla şu dualar ve sureler okunur: İlk olarak sessizce 'Sübhaneke' duası okunur. Ardından yine sessizce 'Euzü Besmele' ("Eûzü billâhi mineş-şeytânir-racîm. Bismillâhir-rahmânir-rahîm.") çekilir. Sonrasında sesli veya sessiz (namazın türüne göre) 'Fatiha Suresi' okunur. Fatiha'dan sonra Kur'an-ı Kerim'den en az üç kısa ayet veya bir uzun ayet ya da kısa bir sure okunur. Bu sureye 'zamm-ı sure' denir. Genellikle İhlas, Felak, Nas gibi kısa sureler tercih edilir. Zamm-ı surenin okunmasıyla kıyamdaki okuma kısmı tamamlanmış olur.
Kıyamdan sonra 'rüku'ya gidilir. "Allahu Ekber" diyerek öne doğru eğilinir. Eller diz kapaklarının üzerine konulur, sırt yere paralel olacak şekilde düz tutulur. Bu pozisyonda en az üç defa "Sübhâne Rabbiye'l-Azîm" (Büyük olan Rabbim her türlü noksanlıktan uzaktır) denir. Rükudan doğrulurken "Semi'allâhu li-men hamideh" (Allah, kendisine hamd edeni işitir) denir. Tam olarak doğrulunca ise "Rabbenâ leke'l-hamd" (Ey Rabbimiz, hamd sanadır) denilerek kısa bir an beklenir. Bu duruşa 'kavme' denir.
Kavmenin ardından secdeye gidilir. Tekrar "Allahu Ekber" diyerek önce dizler, sonra eller, en son da alın ve burun yere değecek şekilde secdeye varılır. Secdede iken en az üç defa "Sübhâne Rabbiye'l-A'lâ" (En yüce olan Rabbim her türlü noksanlıktan uzaktır) denir. Secdeden sonra "Allahu Ekber" diyerek kısa bir an oturulur. Bu oturuşa 'celse' adı verilir. Celseden sonra tekrar "Allahu Ekber" denilerek ikinci secde yapılır ve yine en az üç defa "Sübhâne Rabbiye'l-A'lâ" denir. Bu ikinci secdenin tamamlanmasıyla namazın ilk rekatı bitmiş olur.
İlk rekat tamamlandıktan sonra, "Allahu Ekber" diyerek ikinci rekat için ayağa kalkılır (kıyama durulur). Eller yine aynı şekilde bağlanır. İkinci rekatın kıyamında 'Sübhaneke' okunmaz. Doğrudan 'Besmele' ile başlanır, ardından 'Fatiha Suresi' ve bir 'zamm-ı sure' okunur. Okunacak zamm-ı surenin, ilk rekatta okunan sureden farklı olması tavsiye edilir. İkinci rekatın kıyamı da tamamlandıktan sonra, tıpkı ilk rekatta olduğu gibi "Allahu Ekber" diyerek rükuya gidilir ve "Sübhâne Rabbiye'l-Azîm" zikri tekrarlanır. Ardından "Semi'allâhu li-men hamideh" diyerek rükudan doğrulunur ve "Rabbenâ leke'l-hamd" denir.
İkinci rekatın secdeleri de ilk rekattaki gibi yapılır. "Allahu Ekber" denilerek birinci secdeye gidilir, "Sübhâne Rabbiye'l-A'lâ" denir. "Allahu Ekber" ile secdeden kalkılıp kısa bir an oturulur. Tekrar "Allahu Ekber" ile ikinci secdeye gidilir ve yine "Sübhâne Rabbiye'l-A'lâ" denir.
İkinci rekatın ikinci secdesinden sonra ayağa kalkılmaz, oturulur. Bu oturuşa 'Ka'de-i Ahire' yani 'son oturuş' denir. Bu oturuşta sırasıyla şu dualar okunur: 'Ettehiyyâtü', 'Allâhümme Salli', 'Allâhümme Bârik' ve 'Rabbenâ âtinâ' duaları. Bu duaların tamamı okunduktan sonra namazın sonuna gelinir.
Namazı bitirmek için 'selam' verilir. Önce baş sağ omuza çevrilir ve "Esselâmü aleyküm ve rahmetullâh" (Allah'ın selamı ve rahmeti üzerinize olsun) denir. Ardından baş sol omuza çevrilir ve yine "Esselâmü aleyküm ve rahmetullâh" denir. Selam verirken omuzlara bakılması tavsiye edilir. Bu selamlarla birlikte iki rekatlık namaz tamamlanmış olur. Namazdan sonra tesbihat yapmak, dua etmek ve Allah'ı zikretmek de ibadetin sevabını artıran güzel davranışlardır.
Özellikle namaza yeni başlayanlar için bazı yaygın hatalardan kaçınmak önemlidir. Bunlardan en önemlisi, namazı çok hızlı kılmaktır. Her hareketin ve rüknün hakkını vererek, acele etmeden, sükûnet içinde ('tumanine' ile) kılmak esastır. Duaları ve sureleri doğru telaffuz etmeye özen göstermek gerekir. Başlangıçta ezberde zorluk yaşanıyorsa, bir kağıttan veya kitaptan bakarak kılmakta bir beis yoktur; önemli olan öğrenme niyetini taşımaktır. Unutulmamalıdır ki, iki rekat namaz nasıl kılınır sorusunun cevabını öğrenmek ve uygulamak, İslam'ın en temel ibadetlerinden birini hayata dahil etmenin ilk adımıdır.
Sonuç olarak, iki rekatlık bir namaz; niyet, tekbir, kıyam, rüku, secde ve son oturuş gibi temel rükünlerden oluşur. Her bir adım, hem bedensel bir duruşu hem de manevi bir yönelişi ifade eder. Bu adımları doğru bir şekilde takip etmek, ibadetin şekilsel olarak geçerli olmasını sağlar. Ancak asıl önemli olan, bu hareketleri yaparken kalbin Allah ile beraber olması, zihnin O'na odaklanması ve ruhun bu ibadetten huzur bulmasıdır. Namaz, bir borç ödemekten ziyade, bir buluşma, bir sığınma ve bir arınma vesilesi olarak görülmelidir. Sabırla ve tekrarla, her mümin bu ibadeti en güzel şekilde yerine getirebilir ve namazın getirdiği manevi huzura ve berekete hayatında yer açabilir.